Sayfalar

10 Eylül 2012 Pazartesi

Kısa kısa...

Sene 1993.Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nin kapı önünde bir grup öğrenci laflıyoruz.Artık neye istinaden söylediysem,ağzımdan tiki kızlar gibi,yayvan bir ''haaaayıır''kelimesi çıktı.Okulun sevilen öğrencilerinden ve şimdinin sevilen tiyatro oyuncularından Uğur Uludağ, ''ama olmadı'' deyince ne olmadı diye sordum ''haaaaaayııır'' değil ''hayır'' onun doğrusu,haaaaaaa diye uzatmamalısın,hiç yakışmıyor 
sana dedi.

O andan beri ''hayır'' kelimesini hep doğru telaffuz ettim.Üstüne üstlük bir kaç kişiye de aynı bu şekilde ,doğrusunu öğrettim.Bunu niye mi anlattım?

En küçük hatasını söylediğimizde,çılgına dönüp ''sen kendine bak gerizekalıııı,sen kendini ne sanıyorsun Türk Dil Kurumu muuuuu'' diye cır cır cır konuşan,hakaret eden insanlara bunu yapmak yerine ikinci bir seçenekleri olduğunu hatırlatmak için.Hatalarınızı kabul edip,doğru olanı yapmanız size hiç bir şey kaybettirmez,aksine kazandırır...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder